Gülmek Zamanı Galiba!..
- Erin Ecem Eroğlu
- 11 Kas 2024
- 3 dakikada okunur
Hayat bu kadar hızla akıp giderken kendimizi fark etmek, içimizde neler olup bittiğini görmek bazen çok zor olabiliyor. Her insan birbirinden farklı olsa bile hepsi bir süre sonra arkalarına dönüp baktıklarında farkına vardıkları en büyük şey zamana nasıl karşı koyamadıkları. Belki de bu geçen zaman içerisinde kendilerini nasıl fark edemedikleri? Herkesin akıp giden hayata ayak uydurmak için farklı çözümleri vardır elbette. Benim çözümüm içimdeki sese kulak vermek ve hayal kurmaktan asla vazgeçmemek oldu aslında. Herkesin çözümü olmasına rağmen yine de tüm insanlar yapamadıkları ya da pişman oldukları tüm kararlar için zamanı suçlamaya devam ediyor. Bize neler katarsa katsın zamanın acımasızlığı insanlığın baş düşmanı oluveriyor birden.
Zamanın bize kazandırdığı o kadar çok şey varken bazen nankörlük mü yapıyoruz diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Mesela bugüne kadar yaşadığım en güzel anların hatıraları, hepsi zihnimde öylesine yer ettiler ki üstünden ne kadar geçerse geçsin unutamam onları. Çünkü zaman onları mühürledi bir kere . Küçücük bir çocuktum zamanın o kadar da hızlı olmadığını düşünürken. Tek endişem o akşam fazladan dondurma yiyip yiyemeyeceğimdi mesela ya da yarın okulda beden eğitimi dersinin olup olmayacağı. Şimdi dönüp baktığımda diyorum ki kendime. “Vay be! Ne kadar küçükmüşsün. Şimdi yemek yemeye bile vakit bulamazken o zamanlar düşündüğün şey bunlar mıydı yani?” Sonra kafama dank ediyor. Hızlı geçişinden yakındığım zaman öğretmedi mi bana hayatın gerçeklerini? Tüm tecrübelerim onun sayesinde yer almaya başlamadı mı belleğimde birer birer? Fakat insanlar öylesine korkar oldular ki kendi geçmişlerinden belki de tecrübelerinden. Gittikçe zorlaşan hayatın zalimliğinin tüm suçunun birden insanlığın yönettiği masum zamana attılar. Mesela sürekli kızdık zamana çocukluğumuzu bir çırpıda tüketiverdiği için. En güzel anlarımızı onun karşı konulamaz hızı yüzünden bittiğini düşündük. Ama o zamanlar bana çok acımasız gelen anılarımı bile hatırlamak şu an yüzümde kocaman bir tebessüme yol açıyor. Küçük yaşlarımda durmadan arkadaşlarımla evcilik oynarken ettiğim o minik kavgalar minik kalbimi kırar hayatın hiç adil olmadığını düşündürürdü. Fakat zaman öylesine naif bir öğretmen gibi eğitti ki beni, o günlere baktığımda geçen zaman bana paylaşmanın bazen taviz vermenin ne kadar önemli olduğunu öğretti. Hepimizin isyan ettiği günlerin acısını da zaman dindirmiyor mu zaten? Bana kalırsa zaman bu anlarımızı saklayabildiğimiz en büyük hazine oldu. Bizi büyüten, hayata hazırlayan en büyük öğretmen gibi. Bence biz insanlar olarak her zaman pişmanlıklarımıza bir suçlu aradık. Mesela sevdiklerimizi kaybettiğimizde sürekli zamanı suçladık. Dedik ki kendimize su gibi geçip giden bu zaman benim sevdiğimle olan süremi de alıp gitti ellerimden. Bu suçlamayı yaparken hiçbir zaman düşünmedik geçirdiğimiz güzel anıları. Zamanın hayatımıza verdiği en güzel armağanlar sevdiklerimizle geçirdiğimiz hatıralar olmadı mı? Onun sayesinde kocaman anılar biriktirdik mesela. Eğer sevdiğimizle o anın tadını çıkaramadıysak bunda zamanın suçu yok bana kalırsa. En büyük suç insanlıkta oldu aslında. Zamanın bize verdiği en önemli dersleri anlamadan onu suçlamaya devam ettik.
Belki de bazen bize dersler veren zamanı göz ardı etmeyi tercih ettik. Her zaman bizi üzerken daha yavaş geçiyor diye suçladığımız zaman aslında en mutlu anlarımızda da yanımızda olan değil miydi? Peki insanlar. Zaman insanlara mı benzer ya da insanlardan daha mı sadıktır bilemiyorum. Her an mutsuzluğumuzu paylaşmak için bir omuz ararken belki de mutluluğumuzu paylaşma yetimizi unuttuk. Ama gerçekten zaman mı suçlusu bilemiyorum. Bence insanlar zamandan daha acımasız. Zaman bize mutlu anlarımızda bile eşlik edebilecek kadar narin ve anlayışlı bana kalırsa. Ama en yakınımızdakiler… Onlar da zaman kadar nazik olabiliyor mu? Mesela en son saf temiz sadece gülmek için biriyle ne zaman güldünüz? Neden her zaman ağlayacak bir omuz arıyoruz. Bu tabir nereden geldi ? Ben bir süredir düşünmeden, kaygısızca gülebileceğim insanlar arıyorum hayatımda. Zamana güveniyorum artık biraz da kendime galiba. Ve korkusuzca arıyorum kahkahalarla gülebileceğim insanları, zamanın da yardımıyla…
Comentarios